19 Ekim 2009 Pazartesi

Çocuklarımızın maneviyatını artırmak.

Fitnenin yağmurlar gibi evlerimizin içine ve yaşadığımız topluma yağdığı şu ahir zamanda, unuttuğumuz, önemsemediğimiz belki de ihmal ettiğimiz önemli bir konu çocuklarımızın maneviyatı.
Her gün inanılmaz olaylar duyuyoruz; küçük yaşta ki çocukların karıştığı akıl almaz olaylar, akla hayale gelmeyen çeşitli cinayetler, anne babaların evlatlarına, evlatların ise anne babalarına yaptığı türlü zulümler, akıl sahibi her insanın kendisine dönüp bazı sorular sormasını gerekli kılıyor;
1-Acaba çocuğumun maneviyatına ne kadar önem veriyorum?
2-Çocuğum Allah ve Resul’ünü ne kadar tanıyor?
3-Ona yaratılış, varoluş sebebini anlatıyor muyum?
Çocuklarımız bize verilmiş en güzel emanetler. Bizlerde anne ve baba olarak kutlu ve onurlu bir misyonu yüklendik. Hepimiz yavrularımızı en güzel şekilde hayata hazırlamak istiyoruz. Fakat çoğumuz bu hazırlık esnasında bazı ve belki en büyük yerleri boş bırakıyoruz. Okullarda yeteri kadar din ve manevi eğitimi alamayan evlatlarımız eğer ailede de gerekli bilgileri almıyor ve bu bilinçle yetişmiyorsa, hayatının her anında yanlışlar yapabilen bunalımlı insanlar olabiliyorlar….
Şarkıcıların ismini eksiksiz bilen çocuklara nedense onu yaratan Allah’ın isimleri öğretilmiyor. At yarışına sokulur gibi canhıraş sınavlara hazırlanan çocuklar büyük mahşer sınavına hazırlanmıyor. En güzel yemekleri yapıp midelerini doyurduğumuz yavrularımızın ne yazık ki ruhları aç kalıyor. Ve böyle büyük bir boşlukla büyüyen bu çocuklar ne kadar tahsilde yapsa eksik kalıyor….
NE YAPABİLİRİZ?
Eğer henüz çocuğumuz yoksa evvela kendimizi yetiştirelim. Eksiklerimizi fark edip onarma yoluna gidelim. Namaz kılmıyorsak acilen başlayalım. Kur-an’ın orijinalinin yanında mutlaka mealini de okuyalım. Özellikle kadınlar için Nisa ve Nur surelerini okuyup anlamaya ve yaşamaya çalışalım.
Eğer hamileysek; içimizde taşıdığımız o büyük mucizeyi unutmadan, secdelerimize devam edelim. Sesli olarak Kur’an okuyup dinleyelim. Yaptığımız her davranışın çocuğumuza yansıyacağını unutmayalım.
Çocuğumuz doğduğundan itibaren bütün bebekliği boyunca onu Allah’ın isimleriyle uyutalım.
Anlamaya başladığı 2-3 yaşından itibaren gördüğü, eline aldığı her şeyde ona Allah’ı hatırlatalım. Hatırlatmak için bahaneler arayalım.
”Bu elma ne kadar güzel ve lezzetli değil mi? Allah bu elmayı yaratmasaydı nereden bulurduk? “
“Gözlerin ne kadar güzel, Allah bize gözlerimizi vermeseydi nasıl görebilirdik?”
Her yemeğe oturduğumuzda “Allah’ım sen ne kadar büyüksün. Bize çok nimetler verdin. Sana sonsuz şükürler olsun Rabbim” diyerek çocuğun kalbindeki Allah sevgisini pekiştirebiliriz.
Bazı sünnetleri uygulayarak:”Biliyor musun bunu bize peygamberimiz öğretti. Ben onu çok seviyorum, çünkü O da bizi çok seviyor” gibi. Örnekleri çoğaltmak mümkün.
Yatağa yatırdığınız zaman felak , nas ve ayet-el kursî gibi koruyucu ayetleri sesli olarak okuyabiliriz.Okula giderken yine bu duaları mutlaka okumalı ve onlara da öğreterek okumalarını sağlamalıyız.Her şeye rağmen kadere engel olamayacağımızı,başımıza gelen kötü hallerinde bizler için bir imtihan olduğunu öğretmeliyiz.
Bizler kul bir peygamberin ümmetiyiz. Seyyid Kutub’un dediği gibi ;”O bugün yaşasaydı doktorlar, eğitimciler, filozoflar ona danışırdı.” Onu dünya gözüyle göremesek de, büyük bir mucize olarak hayatımıza yön veren öğretileri ve hadisi şerifleri bizlere yol gösteriyor. Kabul olunması mutlak bir duayı bizler için saklayan o büyük öndere ümmet olabilme gayreti içinde olmalıyız…
Hem insani hem İslami bir hayat yaşamak inanın zor değil. İslam zorluk değil, incelik dinidir. Çocuklarımızda bizler için güzel bir nimet ve sermayedir ve her çocuğun Allah’ı peygamberini ve dinini öğrenmeye hakkı vardır. Onların cehennem yakıtı değil, cennet bahçesinin gülleri ve yeryüzünün değerli şahsiyetleri olması için bir an evvel gayretlerimizi artıralım…
bu yazıyı (tatesal)arkadaşım (cahide sultan) arkadaşımızın sayfasından taşımış bende paylaşmak istedim alınacak çok dersler var sizcede öyle değilmi?

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Sevgili Fatma,değer verip yazımı yayınladığın için Allah senden de razı olsun.Her anne ve baba üzerine düşen görevi hakkıyla yerine getirebilirse,her şey çok daha güzel olacak inşaallah.Benimde dört tane çocuğum var,hayatta sahip olduğum en güzel hediyeler onlar.Anne olmak ne saadet...
Sanırım uzun bir aradan sonra doğmuş Zeynep bebek.İlaç gibi gelmiştir eminim.Sayfayı baştan sona kadar okudum.Rabbim yavrularımıza hayırlı ömürler versin.Allah'a emanet ol

Adsız dedi ki...

Efendim, saygılarımla; Ne anne ve babamız bizlere, ne de bizler çocuklarımıza "Maneviyatı Artırma" konusunda hiçbir şey yapamadık. Ben ortaokul ara sınıfta okurken, kendi başıma yaz tatilinde Kur'an Kursuna gitmiş, orada İslami bilgiler, namaz sureleri, namaz kılmaktan Kur'an okumaya geçmiştim.
Hala kur'an-ı Kerim'i tam ve güzel okuyamıyorum. Üzerine birz düşüp gayret etsem tam okumayı sökeceğim ama, boş şeylerle uğraşmaktan ona vakit ayıramıyorum işte. İşte gerçekler böyle...

Bu güzel paylaşımızından dolayı size teşekkür ederim. Allah'a emanet olun.