3 Aralık 2011 Cumartesi

AĞLIYORUM BİR ÖMÜR BOYU AĞLAYAMADIKLARIMA


Ne çok sey anlatir gözyaslari...Bazen söylenemeyen sözlerin sesi, bazen bir pismanligin diyeti ,bazen de bir sevda nefesi...Sessizligin çigliklaridir aslinda gözyaslari...Anlatilamayani anlatmak ister karsisindakine...Eger anlayabilirse...

Insanoglu bi garip...Sevinir aglar, üzülür aglar, hasret çeker aglar, kavusur yine aglar. Kelimeler kifayetsiz kaldiginda, gözyaslari görev basindadir. Aslinda aglayabilmek büyük bir nimet...Ve aglamak tas kalpli olmadigimizi gösteriyor. Hala insan oldugumuzu, hissettigimizi, DUYGUSUZ olmadigimizi...

Ama bazen gözpinarlarindan asagi süzülemez gözyaslari...Onlar disa akip ziyan etmezler kendilerini...Çünkü çok daha önemli bir görevleri vardir. Içteki bir yangini söndürmek isterler. Göz kapaklarinizin alev alev yandigi, bogaziniza bir seylerin dügümlendigi, burnunuzun direginini sizladigi oldu mu hiç? Dikkat ettiniz mi o anlarda gözyaslarinizin istikameti neresi? En zor olani bu belki de...

Aglamak zayiflik mi? Neden aglamamiz gereken anlarda; yumruklarimizi, tirnaklarimiz avuçlarimizi kanatincaya kadar sikar, bogazimizdaki dügümleri yutkunarak gidermeye çalisiriz? Neden kaçiririz bugulanan gözlerimizi baskalarindan?

Bakin agliyorum iste Utanmiyorum kimseden...O kadar içime akittim ki gözyaslarimi ...Artik zapdedemiyorum içimdeki çaglayani....


Agliyorum dostlarimin vefasizligi için
Agliyorum Yaradana vefasizligim için
Agliyorum özlediklerim için
Agliyorum özleyip de kavusamadiklarim için
Agliyorum içimi acitan kalp kirikliklarim için
Agliyorum istemeden de olsa kalbini kirdiklarim için
Agliyorum unutulmamasi gerekenleri unuttugum için
Agliyorum unutamadigim için
Agliyorum yaklastikça uzaklastiklarima
Agliyorum tanidikça çirkinlesenlere

Agliyorum kiymetini bilemediklerime
Agliyorum sevsem de yüz bulamadiklarima
Agliyorum ziyan olan yillarima
Agliyorum bir ömür aglayamadiklarima

SEVGİLERİMLE