31 Mayıs 2009 Pazar

Sigaradan kurtulmak isteyenlere..

İbrahim Saraçoğlu Sigarayı bırakmak isteyenler için özel formül
1 tatlı kaşığı karabaş otunu 1 su bardağı suda 3 dakika kaynattıktan sonra için .Bu uygulamayı gün boyunca en az 3 kez olmak üzere tekrarlayın.Bu uygulamayı gün aşırı tekrar edin.Bir gün içip bir gün bekleyin .-Eğer uygulamayı gün boyu tekrar edemiyecek durumdaysanız evde bulunmadığınız zamanlarda karabaş otunun sapını cebinizde bulundurun ve sigara içmek istediğiniz zamanlarda karabaş sapını çiğneyerek sigara isteğinizi giderin-Aslan pencesi sapı(düz yapraklı olanı) canınız sigara istediği zaman çiğnerseniz sigara isteğiniz azalır-Karabaş otu bitkisi ile sigarayı bırakabilirsiniz ,Fakat herşeyden önce sigarayı gerçekten bırakmak istemelisiniz.Hem kendi sağlığınız hem de sevdikleriniz için sigaradan uzak durun.

25 Mayıs 2009 Pazartesi

Buca gölet hancının yeri

Hava o kadar güneşli ve sıcaktıki ama yeşilin ferahlığı hissetirmedi çok güzeldi
Bu gün felekten bir gün gecirmeye karar verdik yoğun iş temposu yaşadığımız şu günlerde bir hafta iznimizi arkadaşlarla baş başa gecirmek için buca göletteki hancı piknik alanına attık kendimizi harika bir yerdi ağaçlık yeşile doyum olmuyor
Hani denirya hep yediğin içdiğin senin olsun gezdiğin gördüğünü anlat işde böyle güneşli bir izmir muhteşem manzara iş stres hepsi bir günlüğünede olsa uçdu gitti.



Burasıda piknik alanının girişi öyle güzel yapmışlarki her türden hayvan heykelcikleri vardı zürafa mı istersin ceylanmı yok yok

20 Mayıs 2009 Çarşamba

HAYAT



Bir kuşun kanadındadır hayat

Bazen yükseklere alır seni

Bazen umulmaz alçaklara...

Beklenti geç doğan güneşe benzer..

Gecikmekse yağan bir yağmur...

Bir damla su olursun bazen

Bir hıçkırık boğazımda yutkunan...

Bir ırmak olur akarsın tepelerden..

Durgunlaşırsın sonra birden.....
Rüzgara mum yakarsın, hep söner.

Pişman olursun sonra ağlarsın.

Bazen eser kendince..

Silip götürür bütün benliğini.

Belki çok seversin, belki..........

Her şey bir kördüğüm olur

Bir ağrı geçer yüreğinden

Kalabalıkta"ki yalnızlığında üşürsün...

Belki çok düşünürsün, belki az..

Bir ateş düşmüştür yüreğine...

Bir el tutmuşsundur istemeden..

Belki bir güneş, belki"de.....

Gün gelince anlarsın!..
Duyguların gözlerinden akıp!..
Avuçlarına düştüğünde,,,,,,

17 Mayıs 2009 Pazar

DOST...


Bir gece habersiz bize gel
Merdivenler gıcırdamasın
Öyle yorgunum ki hiç sorma
Sen halimden anlarsın
Sabahlara kadar oturup konuşalım
Kimse duymasın
Mavi bir gökyüzümüz olsun kanatlarımız
Dokunarak uçalım.
insanlardan buz gibi soğudum,
işte yalnız sen varsın
Öyle halsizim ki hiç sorma
Anlarsın.
CAHİT KÜLEBİ

15 Mayıs 2009 Cuma

CAN DOSTLARIMA


!=! CAN DOSTUM !=!
Yürek söz vermişse
Bizde sözden dönülmez
Kalp kalbe gönül vermişse
Bizde sevgi inkar edilmez
Bizde yürek zedelenir ama
Dostluğa ve sevgiye İhanet edilmez ..............
***...***...***...***...***
Dostluk ağlamak ise
Yüreğindeki acıyı paylaşmak ise
Üzüldüğümde sıcak bir kucak'sa
Ve dostluk için ateşe atılmak'sa
Dünya durana Can bedenden Cıkana dek Dostumsun ..........
***...***...***...***...***
Bir yıldız kadar hoş
Bir okadar da uzaksın
Sen birileri için hayatsın
hep gül mutlu ol ki
O biride hayatta kalsın
... ***...***...***...***...***

11 Mayıs 2009 Pazartesi

Süpriz

Benim kuzularım her zaman gönül almasını bilir .Belkide o günün şartlarında imkanları kısıtlıdır ama benim kıvrak zekalı anasının paşası ,narin nazlı tatlı kuzum bulurlar yolunu .böyle bir kağıda yazılan birkaç kelime benim için tek taşlardan daha kıymetli Bir de arada iğnelemeğide ihmal etmemişler demekki bundan sonra daha dikkatli olamam lazım ALLAH yollarını bahtlarını açık etsin Ben razıyım RABBİMde razı olsun canlarım benim ..
Biraz şaka biraz gercek paşamla ,kuzum bana anneler günü süprizi olarak almışlar ellerini makinayı başlamışlar kayda nerde ne zaman ne dedimse hepsini dökmüşler ortaya .bakın bakalım ne demişler
bizim evde sevgi herşeyden önde gelir yansımasıda böyle oluyor
(ALİ dökmüş içini iyice gamzeye süre kalmamış iki kelimeyle anlatmış derdini kuzucum)
canlarım benim ben sizleri çok çokkkkkkk seviyorum.

9 Mayıs 2009 Cumartesi

ANNE


Müslüman, annesinin kıymetini her gün bilir Annelerin kıymeti bir günde anlaşılamaz. Tek günlük hatırlamalar gönül almaktan öte bir anlam ifade etmez. Hayatının bütününde anne ve babasına nezaket gösteren bir insan, her gününü ihya etmiş demektir. Dinimiz, her günün anneler günü olmasını ister. İslam dininde anne, çok muhterem ve yücedir. İslam’ın verdiği yüksek mevkii hiçbir sistem anneye verememiştir, “Cennet annelerin ayakları altındadır” sözüyle âbideleşen anne, başka hiçbir sistem, doktrin ve anlayışta bu kadar büyümemiştir. İslam dini, onların kıymetini bir güne sığıştırmamıştır. Anneler her gün gönüllerde açan bir çiçek gibidir.
bende bütün annelere kendi yetişdirdiğim menekşemi armağan ediyorum

8 Mayıs 2009 Cuma

GÖZYAŞLARIM




Duygusal bir yapım var
Gözlerim ağlamayla sürekli flört halinde
Fay hattı yüreğimin tam altından geçmekte
Her an depremlerin olduğu ve artçıların eksik olmadığı…
Böyleyim yapacak bir şey yok…
Bu yaşıma kadar değişmedim bundan sonrada değişeceğimi düşünmüyorum
Yaratıcı duygusal yaratmış, bu durum kendi kurgum değil
Bende normal insanlar gibi olmayı isterdim…
Olaylardan, gördüklerimden çok etkilenmemeyi…
Beceremedim…
Demek ki olmuyor…
Bazılarına göre önemsiz bir olayda bile yüreğime çığ düşebiliyor
Göğüs kafesimde annesini kaybetmiş küçük bir kız çocuğunun hüznünü taşırım sürekli…

Gözü yaşlı birini gördüğümde,
Gönlüme hitap eden bir türkü, bir ilahi, tatlı bir nağme dinlediğimde,
Terk edilmiş, Çaresiz, Aç, susuz bir canlı gördüğümde,
Hazırdır gözyaşlarım yuvasından çıkmaya…
Özellikle geceleri, el ayak çekilince daha çok kapımı çalarlar
Gözyaşları mı geceleri çok seviyor geceler mi gözyaşlarına davetiye çıkarıyor bilemiyorum
Nadiren çok mutlu olduğumda da akarlar
Doğumda sevinçten,
Ölümde hüzünden
Bazen bir mazlumun ahı olarak,
Veya bir aşığın kavuşamadığı sevdası için dökülürler
Sabah ezanını, Cenaze salası dinlediğimde de ağlarım
Kim bilir belki de kendi ölümüme ağlıyorum
Zaten hiçbir zaman müsait misin diye sormuyorlar ki bana…
Sebepli veya sebepsiz usulca yuvalarından çıkıp yanaklarımdan süzülmeye başlıyorlar.

Şu üç kuruşluk dünyada bana ağır kan kayıpları yaşatan bitmek bilmeyen isteklerim var!
Kelimelerimin ve kalemimin duygularım karşısında aciz düştüğü zamanlar var!
Ruhumun istasyonlarını karınlıkların bastığı zamanlar var!
Sevaplarımın her dem yenik düştüğü günahlarım var!
Yan cebimde saklamak zorunda kaldığım acılarım var!
Henüz Sarılıp kucaklaşamadığım vuslatlarım var!
İşte bu yüzden damlalar konuşur:
Söyleyemediğim cümlelerin yerine…
Çehremdeki çizgilerden usulca akıp giderler.

Anlatamam… Yalnızlığımda iki damlanın yanaklarımı okşamasından duyduğum mutluluğu,
Anlatamam… Bu inci tanelerine neden sığındığımı,
Anlatamam… Çoğu kez neden tek tesellim olduklarını,
Anlatamam… Damlalardaki anlamı, satırlara dökemem…
Anlatamam… Bir damla yaştaki saklı gizleri,
Anlatamam halimi… Beni; ancak, dostu gözyaşı olanlar anlar…


Mehmet Orhan DURDU

3 Mayıs 2009 Pazar

YATTIĞIM KAYA


Bu akşam o kadar durgun ki sular
Gömül benim gibi kedere diyor.
İçimde maziden kalma duygular
Ağla geri gelmez günlere diyor.
Ey gönül, gidenden ümidini kes!
Kaçan bir hayale benziyor herkes,
Sanki kulağıma gaipten bir ses
Buluşmalar kaldı mahşere diyor.
Enginden engine koşarken rüzgar,
Bende bir yolculuk heyecanı var...
Yattığım kayaya çarpan dalgalar
Çıkıver bir sonsuz sefere diyor.
Necip Fazıl Kısakurek