30 Haziran 2009 Salı

İÇİMDEN GELENLER..


Bir haftası geçti gitti iznimin evdeğim gamzeyle evcilik oynar gibi bir gün o bana kahvaltıya geliyo ertesi gün ben ona güzdüzlerimizde beraber geciyo akşam üstü sahile iniyoruz vitrin bakıyoruz amnnnnnn boş boş gecen günler işte.
Halıları yıkattık perdeler yıkandı camlar silindi
şimdi evde ne kadar kumaş parça işe yarayacan cıkardım ortaya kendime iş arıyorum işte
bugün dikiş dikmeye karar verdim bakalım neler çıkacak ortaya
mahallede çoğu kimse yazlıkta evde olanlarda hafta sonu erkenden günü birlik gidiyolar ben bedava bekçiliğini yapıyorum mahallenin.
HANİ HEP DENİRYA GEZ DOLAŞ TAKMA KAFANA..
Denedim olmuyo incir altına gittim sahiilde gezdim savaş gemisi var orada müze haline getirilmiş onu gezdik ama benim kafam dağılmadı.
Üstünede sıcakta dolaşmaktan iki gün başım ağrıdı.
Bana bir dağ başında ıssız sessiz serin faturaların ödenmediği kreti kartna ihtiyac duyulmayan bir yer lazım .
Dur fatma hayale başlama yine senin hayallerin hüsranla biter bilmezmisin.

27 Haziran 2009 Cumartesi

ARIZA

Sevgili dostlarım bilgisayarımızın ana kartı yandı 3 gündür tamirdeydi kandil ziyaretinde bulunamadım yorum yazan mesaj bırakan tüm dostlarıma canı gönülden teşekkür derim fırsat bulur bulmaz ziyaret edecem şimdilik güllerimi kabul buyurun sizleri çokkkkk seviyorum canlarım

23 Haziran 2009 Salı

Unutmamalı ki, Allah amellerinizi görür ve bilir

Üç aylar dini duyguların yoğunluk kazandığı, merhamet, şevkât ,yardımlaşma ve dayanışma hislerinin doğruk,ulaştığı,hayır ve iyiliklerin artığı bir mevsimdir
Bu günlerde müminler, birbirleri ile tebrikleşmeli, birbirlerini yemeklere çağırmalı, çocuklar sevindirilmeli, fakirlerin gönlü alınmalı, ihtiyaç sahiplerinin ihtiyaçları giderilmeli, anne-babanın, masum ihtiyarların duaları alınmalı, velhasılı bu aylar daha canlı ve daha verimli yaşanmalıdır.
Bütün bu yapılanlar bir yarış havası içinde yapılırken ihlaslı yapmaya da azami dikkat gösterilmeli. Zira ihlasla yapılan küçük bir amel, ihlassız yapılan pek çok amelden üstündür. Bu sayede hem cemiyete huzur gelmiş, hem de manevi bir atmosfer meydana getirilerek, ilahi rahmetin celbine zemin hazırlanmış olur. Yapılan ibadetler, okunan Kur"anlar, Cenab-ı Hakk"a yükselen inilti ve ızdırap dolu dualar, akıtılan gözyaşları, yapılan tevbe, istiğfarlar yağmuru çeken bulutlar gibi ilahi rahmeti kendisine çeker.
İlahi rahmet, semamızı kapladığı zaman onu hayat kaynağı yağmurlar gibi lütuflar, ihsanlar, ikramlar ve hediyeler takip eder. Böylece gelen rahmet damlaları günahlarımızdan, gafletimizden dolayı kirlenen manevi hayatımızı da temizler.
Öyleyse daha ne duruyoruz. Haydi hep beraber, ilahi rahmet ve lütuflara hasret insanlar olarak başımızı okşayacak rahmet bulutlarının celbine ve onu takip edecek ilahi ihsanlara kendimizi hazırlayalım.
Hazırlayalım derkende lütfen samimi olalım en azından bu günlerde samimi olalım kul hakkına girmekten kacınalım .
Bu günlerde en azından samimi olalım bir bakalım etrafımıza gercekleri görelim.
Ben bu gün gamzenin evine giderken parktan geciyordum orada yaşlı bir teyze kedilere mama veriyodu kediler artık doymuş yüzüne bile bakmıyodu hayvan sevgisi güzelde birazda keşke insan sevgisini yüreğimize taşısak.
hemen biraz ileride çöp bidonunu karıştıran bir adam vardı belliki aklı şuuruda yerinde değildi çöpden yiyecek bulup yiyordu kokusu yayılmıştı her yere kedilere yemek veren teyze onu görmüyodu bile en azından bu günlerde bir bakalım komşumuz acmı tok yatarken vicdanınız rahatmı bu günlerde hassasiyet gösterib yaptığımız ibadetlerde samimi olalım ALLAH rızası için

21 Haziran 2009 Pazar

İzmir'i Yaşamak

İzmirin simgesi Konak saat kulesi resmi oğlumun arkadaşı çekmiş düzenlemiş ben bayıldım siz ne dersiniz..
MALUM İZİN ZAMANI İZMİR 'i tanıtmak istedim.

İzmir'i Yaşamak


Otubüsten inip
Alsancak'tan Pasaport'a yürümek,
İzmir'li olmaktır.
En ufak ihtiyaç için Kemeraltı'na gitmek,
İzmir'li olmaktır.
İlk randevunda YKM önünde buluşalım demek, İzmir'li olmaktır.
Kordon boyunda denizle birlikte balık yemek,
İzmir'li olmaktır.
Sinemalarda ne oynuyor diye ilk Çınar'a bakmak İzmir'li olmaktır.
Yazları her hafta sonu Çeşme'ye gitmek, İzmir'li olmaktır.
Göztepe-Karşıyaka çekişmesini seyretmek, İzmir'li olmaktır.
Sabahları günaydın dedikten sonra 2 Boyoz 1 yumurta demek, İzmir'li olmaktır.
Atatürk Lisesi'ni bitirmek, İzmir'li olmaktır.
Fuar'a fuar zamanında gitmemek, İzmir'li olmaktır.
Kemeraltı'nda hayır için dökülen lokmalardan yemek, İzmir'li olmaktır.
Her çeşitten İnsan sevmek, İzmir'li olmaktır.
Simite Gevrek demek, İzmir'li olmaktır.
Karataş,Asansör'de anlamlı birgün için kutlama yapmak, İzmir'li olmaktır
Gece yarısı Efes'in arkasında Yengen yemek, İzmir'li olmaktır.
İzmir'li olmak İzmir'de doğmamaktır,
İzmir'i yaşamaktır.
Serkan Aloğlu
Ben izmirde doğmadım ama 25 yıldır izmirliğim doğduğum AYDIN ilinden daha çok seviyorum bekleriz efendim sevgiler
Eğer aracınız yok sahile gidemiyosanız eshot otobüsüne biner buca gölete gidersiniz muhteşem piknik alanları ve suni gölü var belki yüzemezsiniz ama sandal sefası harika oluyo

Konak İlk kurşun Hasan tahsin anıtı .
Güzel İzmir'imiz 15 Mayıs 1919 tarihinde Yunanlılar tarafından işgal edilmeye başlanıyor. Direnişin sembol isimlerinden Gazeteci Hasan Tahsin tarafından sıkılan ilk kurşun ile Milli Mücadelemiz başlamış oluyor.


Meşhur konak meydanı ve camisi


Meydandan başka bir manzara




Konak iskelesi karşıyakaya gitmek için vapuru kacırırsanız benim gibi bir sonrakini beklerken harika mısırlardan alır manzaranın keyfine varırsınız


Karşıyaka ATATÜRK anıtı








20 Haziran 2009 Cumartesi

Çok yorgunumm çok


Bu günden itibaren 23 günlük yıllık iznime kavuşmuş bulunmaktayım.
Bütün senenin yogunluğu stresini ilk olarak yarın saatimi kurmadan yatacam sabah istediğim saatte kalkıp sonraa bir kahvaltı yapacam ahaste ahesde saate bakmadan.
sonra hiç bir işe el sürmiycem yine yatacam.
öyle yorgun öyle bitkin hissediyorumki şu an kendimi klavyenin üzerine düşüp kalacak kadar yorgunum.,
Öyle tatil planları felanda yapmadım yapamadım malum sebebler evdeğim mecburen.
Öte yandan yarın'' BABALAR günü''babası hayatta yanında olanlara evladının dizinin dibinde olan BABA lara ne mutlu.
Bu günlerin tadını çıkarın.
Ben çıkaramıycam çünki ne Babam hayatta nede çocuklarımın Babası hayatta.
Onalara ALLAHdan rahmet diliyorum cennet mekanları olsun yattığı yerler nurla dolsun amin.
Bu günlerde içime bir ateş düşer ayakta olmalıyım güçlü durmam lazım derken benim kale içten içe nem almaya başladı artık sıvalar dökülüyor daha ne kadar ayakta kalırım onuda ALLAH bilir
Hangi duygularımı aktarayımki ben sizlere.
Her dinlediğim şarkıda kendimi bulmam zor olmuyo yüreğim yanmaya gözlerimdeki sel taşmaya hazır amade bekliyo
Babalar gününüz kutlu olsun.
Şükretsinler Babaları yanında olan evlatlar .evlatları dizinin dibinde olan Babalar şükretsin binlerce kere...

16 Haziran 2009 Salı

BİR KOLİ SEVGİ DAĞLARI AŞTI GELDİ


Öyle bir melek ki O,
Sanki kardeş ana gibi
O kadar güzel bir yüreği var ki
Tıpkı bir iyilik perisi gibi...
O'dostlarının en zor anında yanındadır
Hangi gönül yaralıysa moral O'ndadır
İnsana ve insanlığa dair yapılan,
Her tür haksızlığın karşısındadır...
Ne kapris yapar,ne küsmeyi bilir
Ne bir kalp kırar,ne de yüzü ekşir
Huzur ve sükunu O'nda tanıdım
Sevgili rana iyi ki sana rastladım...

15 Haziran 2009 Pazartesi

YAPRAK SARMA


Her zaman hüzün dert keder olmasın birazda ağız tadı olsun dedim sizlere yaprak sarma getirdim afiyet olsun canlarım tarife gerek yok sanırım eminim benden iyi yaparsınız




5 Haziran 2009 Cuma

BİR YANIM HÜZÜN ,BİR YANIM DUA

Bir yanım hep hüzün!
Bir yanımda hep sevda!
Bir yanım hep umut!
Bir yanım hep yokluk!
Dilimde hep dua....
Bir tutam hüzünle başlar aslında her şey
Bir tutam dua ile devam eder ..
Hüzünlü dualarla çıkarım yola......
Anlamasak da hüzünlü dualardır bizi biz yapan...
Bir güle dokunmaktır usulca.
Ya da umuda yolculuk etmek,
Kalbime doldurduğum bir avuç sızıyla beraber...
Gökkuşağındaki renklere tutunup elini uzatmak bulutlara uzanır gibi
Bir dost'un selamıyla uzaktaki belkide hiç göremeyeceğin dostun iki tatlı sözüyle avunmak
Göz yaşınla ıslanmış bir selam uzatmak,
Çaresiz umutsuzca bir dua isteği
Dipsiz kuyulardan düşmüşsünde
Güneşin ışığına hasret kalmış gibi
Bağlamak gecenin bir yarısında....
Seslenmek bir uçurumun kenarından avazın çıktığı kadar
Karşındaki insanların gücüne aldırmadan...
Gökyüzünde rüzgarla yarış yapar gibi güçlü olmak
Yağmur sonrası kaybolmak toprağın o dayanılmaz kokusunda..
Kendinden emin. Ben de varım diyebilmek !
Ya da bir su damlasının akması gibidir dua,
Tenhalarda kalmış solmuş, kurumuş bir güle can verir gibidir dua..
Yürek yangınlarına sürülmüş bir merhem misali gibidir dua..
Uzanan bir el gibi, çok uzaklardan..
Anne şefkati kadar sıcak, duygulu..masum..
Belki de bir aşkdır dua..
Karşılıksız seveni bilmek ve kalbini koymak ortaya....
Acıların aslında hiç de acı vermediğini,anlatmak yüreğine ...
Ya da bir kaçıştır dua..
Uzaklaşmak yalancılardan iftiracılardan ölesiye...
Bir vasıta belki de sonsuzluğa uzanan ve kapıları aralayan...
Ya da susalım artık...
Susmaktır belki de dua.
Anlatmaya ne hacet...
Sustum..!
Ve kapadım gözlerimi artık, alışılmış yalnızlıklara ve alışılmış sevdalara..
Sonrası mı?..
Sonrası bir rüya alemi ..
Bir avuç hüzün..
Bir hayal kırıklığı...
Yıllarını harcadığın verdiğin emek...
VE koskoca bir hiçççççç ..
Geceler ve gündüzler..
Umutlar ve umutsuzluğum..
Sevdalar ve ihanetler..
Yokluluklar ve çaresiz kalışlar..
Mevsimler ,yıllar, aylar boyu..
Çektiğin çileler hüzünler..
Pişmanlıklar ve yalnızlıklar...
Hep bize dair, bizle yaşayan ve bizle son bulan...
Bir hiç gibi yaşamak ve bir hiç olduğunu anlayabilmektir dua...
Dedim ya;
Bir yanımız hep hüzne bakarken buğulu gözlerle..
Bir yanımız hep ağlar durur umutlarla...
Ne kalır ki bizden geriye..
Bir küçük yalnızlıktan, kalbe dokunan bir tutam hüzünden..
ve yaslı göz yaşıyla yaptığımız dualarımızdan başka....
Hüzünlü dualarda, içinizdeki o saklı duran umudu yakalayabilmeniz dileği,ve en önemlisi duasıyla....

İFTİRA


Aslından çevrilmiş, hakîkati tahrif edilmiş söz, mânâsına gelen iftirâ büyük günahlardandır. Haklar dört kısımdır. 1- Yalnız Allah hakkı. 2- Yalnız kul hakkı. 3- Allah hakkı ile kul hakkı beraber fakat, Allah hakkının gâlip olduğu haklar. 4- Allah hakkı ile kul hakkı beraber fakat, kul hakkının gâlip olduğu haklar. Bir müslümana iftirâ etmek, hem Allah’ın, hem de kulun hakkını ihlâl etmektir. Fakat Allah hakkı gâliptir. Böyle olunca, kul, kendisine (zinâ suçuyla) iftirâ edeni affetse dahi dünyâda tatbik edilecek olan cezâ muhakkak tatbik edilir. (Molla Hüsrev, Mirâtül-usûl fi Şerhi Mirkatül-Vusûl 2/230) Âyet-i kerîmede şöyle buyrulmaktadır: “Nâmuslu ve hür kadınlara (zinâ isnâdıyla) iftirâ atan, sonra da dört şâhit getirmeyen kimselerin her birine seksen değnek vurun. Onların şâhitliklerini ebedi kabul etmeyin. Onlar fâsıkların ta kendileridir. Ancak tevbe edip durumlarını ıslâh etmeleri müstesnâ. Çünkü Allah gafûr ve rahîmdir.” (Nur Sûresi, 4-5) Âyet-i celîlede, iftirâ eden kimseye dünyâda tatbik edilecek cezâlar îzâh edilmektedir ki: 80 değnek vurulması, şâhitliğinin bir daha kabul edilmemesi ve isminin fâsıklar defterine kaydedilmesi. Fakat tevbe eder de, yaptığı işten pişman olursa “fâsık” diye isimlendirilmekten kurtulur. Bir de âhiretteki cezâsına bakalım: Peygamber Efendimize, Mi’râc gecesi bir topluluk gösterildi. Her birinin elinde bakır tırnaklar vardı. Yüzlerini ve göğüslerini tırmalıyorlardı. “Bunlar, kimlerdir?”, diye sorunca, “gıybet ve iftirâ edenlerdir”, cevabı verildi. (Kütüb-ü sitte 12/122) Ehlince mâlumdur ki, “Berâet-i zimmet asıldır.” Yâni kişilerin suç işledikleri delil ile tesbit edilemediği müddetçe, aslolan, suçsuzluklarıdır. İşlemediği bir suç ile kişileri töhmet altında bırakmak, müslümana yakışmaz. Hakîkî mümin, elinden ve dilinden herkesin emin olduğu kişidir. Âyet-i Kerîmesi’nde meâlen Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır: “Mümin erkeklere ve mümin kadınlara, işlemedikleri bir şeyden dolayı eziyet edenler, şüphesiz bir iftirâ ve apaçık bir günah yüklenmişlerdir.” (Ahzap Sûresi, 58 ) Diğer bir âyet-i kerimesi’nde de meâlen: “Kim kasıtlı veyâ kasıtsız bir günah işler ve sonra onu bir suçsuzun üzerine atarsa, muhakkak ki büyük iftirâ ve apaçık bir günah işlemiş olur.” (Nisa Sûresi, 112) Peygamber Efendimiz (s.a.v.) hazretleri de: “Kim bir müslümana kötülenmesini dileyerek, bir iftirâ atarsa, Allah onu, kıyâmet günü, cehennem köprülerinden birinin üstünde (günahlarından temizlenip) çıkıncaya kadar hapseder.” buyurmuşlardır. İnsanlar böyledir. İyisi de vardır, kötüsü de. Eğer kötüler olmasaydı, iyilerin kıymeti bilinemezdi. Hakkı-hakîkati görmekten âciz kimseler olmasaydı, ehl-i basîretin değeri anlaşılamazdı. Bu, günümüz için böyle olduğu gibi, devr-i saâdette de böyle idi. Âhir zaman Peygamberini görme ve onun sohbetini dinleme şerefine nâil olduğu halde, içindeki inkâr ateşinin sönmediği, yüzlerce münâfık mevcut idi. İslâm cemiyetini parçalamak için ellerinden geleni yapmaktan hiç çekinmiyorlardı. Bir defâsında Peygamber Efendimizin âile mahremiyetini hedef alarak, islâm birliğini bozma gayesiyle, aleyhte propaganda ve karalama hareketi başlattılar. Hz.Âişe vâlidemizin iffetiyle alâkalı dedikodu çıkarıp, Rasûlullah’ı, Hz. Âişe’yi ve bütün müminleri üzüntüye boğdular. Günlerce göz yaşı dökerek, Allâhü Teâlâ’ya ilticâ eden Hz. Âişe ve bütün müminler, nâzil olan şu Âyet-i Celîle’lerden sonra Cenâb-ı Hakk’a sevinç gözyaşlarıyla hamdettiler. Ayet-i kerîme meâlen. Haberiniz olsun ki, iftirâ ile gelenler, içinizden bir topluluktur. (Ey o iftirâya mârûz kalanlar) bu iftirâyı sizin için bir şer sanmayın. Belki o sizin için hayırlıdır. (Büyük sevap ve dereceye sebeptir.) O gürûhtan her birinin kazandığı vebâl kendisine aittir. O topluluk içinde, bu iftirayı kasıtlı olarak atıp, büyümesini arzu eden kimse için, büyük bir azab vardır. Ne vardı, onu işittiğiniz vakit erkek ve kadın müminler, kendi kendilerine hüsn-ü zan etselerdi de, bu açık bir iftirâdır deselerdi!... Onu işittiğiniz vakit, (bunu söylemek bize gerekmez, hâşâ bu büyük bir bühtandır) deseydiniz ya! Böyle bir şeye aslâ dönmeyesiniz, eğer mümin iseniz. İşte Allah size va’z veriyor. Ve sizin için âyetleri beyan buyuruyor ki, Allah alîmdir, hakîmdir. (Nur Sûresi,11-20)alıntı


3 Haziran 2009 Çarşamba

ATATÜRK İZMİRİ TEPEDEN İZLEYECEK.

iZMİR yeşildere yolunu kullananlar
mutlaka görmüşlerdir yeşildere yolu üzerinde ki Atatürk Rölyefini
benim çok sık kullandığım bir yol değil ayda yılda bir yolumuz düşer özellikle şehir dışına gitmek için garaja giderken. 2 hafta önce foçaya gitmek için garaja giderken gördüm bakınca gözlerimi alamadım kırık dökük gecekonduların oldugu bir yerdir yeşildere şimdi en yüksek tepesinde ATATÜRK adeta KADİFEKALE ve İZMİRİ TEPEDEN İZLİYOR GİBİ izleniyormuşuz gibi bir izlenim uyandırıyor ..... İnşatı devam eden bu devasa Atatürk maskının boyu 40 metre olup 29 Ekim Cumhuriyet Bayramında bitmiş olacakmış... son halini sizlerle paşlaşmak istedim...

YUKARIDA ÇIPLAK DURAN TEPE ŞİMDİ BU HALDE ÇALIŞMALAR DEVAM EDİYOR EMİNİN BİTTİĞİNDE DAHADA GÜZEL OLACAK

1 Haziran 2009 Pazartesi

KIŞA HAZIRLIK

Asma yaprağını basmanın tam zamanı bende gecen pazar günü erkenden İZMİR eşrefpaşa semt pazarına gittim manisa turgutludan gelen asma yapraklarını görünce tam zamanı deyipçekişe çekişe pazarlık yaptıktan sonra 15 kg birden alıp eve döndüm.Olan gamzeye oldu kucucum öylede severki yaprak sarmayı dedim gel bunları demetle sana kışın bol bol sarmalar benden akşama kadar uğraştı sonunda gelecek sene senden sarma istememeye karar verdim demektende kendini alamadı yoruldu ama iyide oldu kışlık yaprağımız hazır.herkesin farklı bir hüneri vardır elbet ben bunları nasılmı yaptım hemen anlatayımönce yaprakları demetleyip genişce bir leyene dizdiksonra suyunu hazırladım bunun içinde tuzunu ayarlamak için büyükçe bir tencereye suyu koydum içine birde güzelce yıkanmış çiğ yumurta başladım kaya tuzunu eritmeyetuz yeterli gelince yumurta suyun üstüne çıkıyor bu yöntemi turşu kurarkende uyguluyorumsonra suyu kaynattım yaprakların üzerine kaynar kaynar döktüm her yerine gelecek şekildesoğuyana kadar bekledikten sonra kavanozlara aldım yaprakları kalan suyuda üzerine döktüm kapakları hemen kapatmıyoruz bir gün acık kalıyorki hava kalmasın şimdi yapraklar hazır durmda kışın saraılmayı bekliyor bu yöntemle yapınca hem saraken tekrar haşlamıyoruz hemde rengi aynı taze halindeki gibi oluyor hadi yapmak isteyenlere kolay gelisn yapamaynlarda üzülmesin bende bol bol var hepimize yeter sarar sarar ben koyarım sayfalaraaa