
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمنِ الرَّحِيمِ
Ya Rabbİ, yâ Rabbena ve ya Rabbe'l-âlemîn!
Sana yine Senin ilmin ve malûmatın adedince hamd ve şükür, Peygamber Efendimiz Hazreti Ahmed-ü Mahmûd u Muhammed Mustafa'ya, kutlu yuvasının kudsî fertlerine, yıldızlar gibi kendilerine uymakla doğru izler bulunabilecek ve yürüdükleri yoldan gidilebilecek sâdık, vefalı ashâb-ı güzînine de salât ü selam ediyor, yüce huzurunda bir kez daha el açıp, "Amin!" diyoruz:
Ey hiç açılmaz gibi görünen kapıları bile ardına kadar açmaya muktedir olan Ulu Rabbimiz!
Senden, arkasında hayır ve güzellik olan bütün kapıları en kısa zamanda bizim için de açmanı diliyoruz.
Ey bütün sebepleri yaratan ve onlara hükmeden Yüce Sultanımız!
Nezdinden göndereceğin inayet sürpnzleriyle, bize de, ümıtlerimızin ve hayallerimızin ötesinde maksüdumuza, matlûbumuza, mahbûbumuza uiaşacağımız imkanlar lütfet!
Nezdinde makbul ve mukarreb kullar gibi, bizleri de emredilen hususlarla meşgul olup tamamını bihakkın yerine getiren, nehyedilen hususlardan yüz çevirip hepsinden içtinab eden, hedefinde hep Senin hoşnutluğun olan, insanların ellerindeki şeylere tamah etmeyen, peygamberâne bir iffet, peygamberâne bir ismet ve peygâmberâne bir fetanet peşinde olup, her zaman Senin sâdık-u masdük elçilerinin yürüdükleri şehrahlardan yürüme gayreti içinde bulunan gözü-gönlü sürekli Sana müteveccih ve hiç ara vermeden hep ölüm ötesi hayat için hazırlık yapan salih kimselerden eyle!
Yâ Rab!
Bizi dünyada da ukbâda da utanılacak, başımızı aşağıya eğdirecek ve rezil rüsva hale düşürecek işlerden uzak tut ve öyle feci bir durumla karşı karşıya bırakma! Senden, dostlarının yüzüne baktığın, ellerinden tutup kaldırdığın gibi, bizim yüzümüze de bakmanı, bizi de tutup kaldırmanı istirham ediyoruz. Sana düşmanlıkta bulunanların düştükleri, insanı yerin dibine batıracak, utanılası bir hale düşmekten de yine Senin hıfz u sıyanetine sığınıyoruz.
Ya Rabbena ve ya İlâhenâ!
Sen de biliyorsun Ki, bilerek hiçbir zaman Senden başkasına kullukta bulunmadık; bulunmayız da. Biz Senin kullarınız. Senden başka İlah yoktur. İşte huzuruna geldik, kapının eşiğine başımızı koyduk, ulûhiyetinin ve rubûbiyetinin ululuğu karşısında boyunlarımızı büküp yüzümüzü yere sürdük.
Her zaman el-pençe divan durmaya da âmâde bulunuyoruz; ne olur, biz âciz, zayıf, garip ve muhtaç kullarından merhametini esirgeme ve bizi haybet ve hüsrana maruz bırakma!...
Yâ Rab!
En son ve en büyük elçin hürmetine, bizim takdir ölçülerimizle ölçülemeyecek kadar kıymeti haiz aile fertleri ve yol arkadaşları hakkı için, ne olur, niyazımıza cevap ver, hayır istikametindeki dileklerimizi gerçekleştir ve bizi bir an olsun nefsimizle baş başa bırakma!
Âmîn,Âmîn,Âmîn!..
Leyle-i Miracınız mübarek olsun baki selam ve dua ile